2 Ağustos 2009 Pazar

Bir şey Demek İstiyorum!!!

bu akşam parasızlığımla bir kez daha burun buruna gelmiş bulunmaktayım. redbull denen içecek markasının nacizane barımızda verdiği (içinde sarışın kızların dans ederken adamların ağızlarının suyu aktığı ) partiye gidememiş olmanın acısı içindeyim. halbuki ben.. eğlence...

kendimi ''eğer gidemediysem gider sesini duyar gelirim '' diyerek avuttum. Mert denen alt komşumuzuda alarak barın kapısının önündeki kumlu taşlara oturduk. içerdeki gülüşme sesleri sevgili dj'İn eğlenceli müzikleri beni kalp kırıklığına doğru sürükledi. kendimi amerikan liselerinde bulunan dışlanmış kızıl saçlı çilli gözlüklü yetim kız çocuğu gibi hissettim. Ben bu duygusal bunalım içimdeyken yanımdan en yakın kız arkadaşımın geçmeside cabası.. Fakirliğin(!) gözü kör olsun diyerek sevgili dostum mertle oradan ayrıldık ve beldemizin en elit lokantasının kapısından girdik.


Annemin orada olmasının rahatlığı içinde BARA GİREMEYEN Bİ İNSAN OLARAK 3 birayı içtikten sonra elime tutuşturulan bebek arabasıyla bilimum yavaşlıkta eve doğru yola çıktım. Yolda gözlerim dolu dolu bebek arabasını insanların ayaklarının üzerinden geçirerek sürmeye başladım. Farkettim ki bu gece insanların tek eğlencesi parti değilmiş. Kum a kurulan belediyemizin demirbaşları arasındaki portatif sahnenin üzerinde bir grup genç adam '' VAZGEEEEEEEEEEÇ GÖNÜÜÜÜÜLLLL!! '' diye bağırıyor, bizim halkımızda önünde zıplıyordu.. Bu şarkı.. sanki benim içindi ,

'' VAZGEÇ HANDEEEE
SENİN PARAN YOK ''

Hiç yorum yok: